29 Nisan 2008 Salı

Yıkıcı Derbi


Bırakın puanı, şampiyonluğu... Çok daha “hayati” konularda “yıkıcı” oldu derbinin sonucu!..
İşin tuhafı sadece Fenerbahçe açısından değil, “kazanan” Galatasaray da kaybetti!..
Böyle bir derbi neticesi, ancak Türkiye’de gerçekleşebilirdi.
Önce Fenerbahçe’den başlayayım:
Yıllarca emek vereceksin. Bütçeyi 10’a katlayacaksın. Dünya çapında bir stadı, yoktan var edeceksin. Taraftarın üşümesin diye tribünlere ısıtıcı bile yerleştireceksin.
Yıldızlar alacaksın. Tesisler kuracaksın... Hem Avrupa’da çeyrek finale çıkacaksın, hem taraftarına/üyene birinci sınıf hizmet sunacaksın.
Tam “Çağ atladım” derken, “aynı tas aynı hamam”!
Samandıra’dan çıkan Alex ve Kezman’a saldırı...

İnsaf be adam!
Yabancıyı bırakın, hangi yerli yıldız İstanbul’a koşa koşa gelebilir artık?
Yazık... Lakin “malzeme” böyle; Fenerbahçe ne kadar “iyi” ise zaman ve zemin o kadar kötü.
Kökü derinlerde bir mesele... Töre cinayetlerini işleyenlerin de bazıları Fenerbahçe’li... Trafik tartışmasında adamı suya atıp boğanların da... Çek senet mafyasının da... Karaborsacıların da.
Bazı aktörler taş devrinde kalmışsa, istediğin kadar çağdaş olmaya çalış; işe yaramıyor.
Fenerbahçe’nin temsil ettiği “futbol konforu”nun iflası işte böyle oluyor.
Bu bir tür direniştir...
Fenerbahçe’nin şahsında Türk Futbolu’nun muasır medeniyeti reddinin belgesidir.
İlkellik genlerimizden kazınmadıkça, isterse Avrupa şampiyonu olsun, hiçbir kulübümüzün beşeri ilişkiler açısından Avrupalı olamayacağının göstergesidir.
* * *
Gelelim kazanırken kaybeden Galatasaray’a...
Başkanı yeni, parası cüzi, hocası eğreti, futbolcuları ince hesaplar içindeki Galatasaray’ın derbiyi kazanması ve şampiyonluğun en büyük adayı olması, tüm futbol gerçeklerinin tersyüz edilmesi değil mi?
Hele şampiyonluk alınırsa... Resmen, “bozuk düzen”in sportif ödüllendirilmesi ile karşı karşıya kalacaktır kamuoyu. Şaşıracaktır. Doğru’ya inancını yitirecektir.
Galatasaray kupayı kaldıracak, kaos zafer kazanacaktır.
Daha da kötüsü örnek olacaktır.
Peki sonra?.. Galatasaray anahtarlarını birkaç futbolcuya teslim etmek zorunda kalacaktır belki. Onlar da ister ibadete açarlar, ister 45 yaşına kadar futbol oynarlar.
Cevat Güler ne olacak?.. Şampiyon hoca değiştirilir mi?
İçinden çıkılmayacak sorunlar getirdi Galatasaray’ın galibiyeti.
Türk Futbolu, kaybeden Fenerbahçe’nin şahsında muasır medeniyeti ne kadar reddetmişse, muhtemel şampiyon Galatasaray’ın şahsında da o kadar mahcup etmiştir.
Derbide bir kazanan, bir kaybeden yoktur...
Daha doğrusu kazanan yoktur.
Anlayacağız ama kim bilir kaç yıl sonra.

Ercan Güven / Milliyet

Hiç yorum yok: